Geç Bizans Sanatının Canlılığı

0
105

Kariye’de Mozaikler ve Freskler

Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bir şehir devleti görünümüne bürünmüş olsa da, sanat üretimi bu dönemde de canlılığını korumuştur. Kariye Manastırı’ndaki nartekslerde (giriş bölümleri) yer alan mozaikler ve şapeldeki freskler, bu sanat enerjisinin tükenmediğini açıkça gösteren en önemli örneklerdendir. Bu eserler, yalnızca dönemlerinin estetik anlayışını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda her dönemde izleyenlerde hayranlık uyandırmıştır.

Yeni Resim Mekânı Anlayışı

Vaftizci Yahya’nın İsa’yı işaret ettiği sahne, yeni resim mekânı anlayışının olgun bir örneğini sunar. Bu kompozisyonda, ön planda akan su, figürlerin bastığı kayalık bir zemin, arka planda yer alan fantastik biçimlerdeki kayalık tepeler ve daha geride görülen ağaçlar dikkat çeker. Bu unsurlar sahneye doğallık ve derinlik kazandırır Yeni Bir Üslubun Doğuşu.

Benzer bir mekânsal düzenlemeyi “Vergi İçin Kayıt” sahnesinde de görmek mümkündür. Bu sahnede çimenlik bir zemin üzerine yerleştirilmiş, farklı düzlemlerde konumlandırılmış figürler bulunur. Arka planda mimari bir yapı yer almakta ve onun da gerisinde bir ağaç seçilebilmektedir. Bu katmanlı yapı, sahnelere üç boyutlu bir görünüm kazandırır.

Perspektifin Keşfi ve Yeni Sanat Dili

Geç Bizans sanatında özellikle dikkat çeken bir yenilik, perspektifin daha bilinçli şekilde kullanılmaya başlanmasıdır. Birçok sanat tarihçisine göre, bu dönemi “Bizans Rönesansı” olarak adlandırmaya neden olan en önemli gelişme budur. Özellikle bir tahtta oturan Meryem’in betimlendiği sahnede, ayaklarının altındaki kaidede kullanılan doğru perspektif, bu gelişimin açık bir göstergesidir Private Tour Guide Ephesus.

Daha önce Bizans sanatında “ters perspektif” olarak bilinen bir yöntem kullanılıyordu. Bu teknikte nesneler, izleyiciye yaklaştıkça genişlemek yerine daralır gibi gösteriliyordu. Ancak Palaiologoslar döneminde, figürlerin daha doğal oranlarla ve mekân içinde mantıklı bir yerleşimle resmedildiği görülmektedir. Bu sahnelerdeki uzun, zarif figürler; hareket halindeki bedenler ve rüzgârda uçuşan giysi detayları, bu yeni sanat anlayışının belirgin özellikleri arasındadır.

Mimari Cephelerdeki Yenilikler

Palaiologoslar dönemi yalnızca resim sanatında değil, mimaride de önemli değişimlere sahne olmuştur. Özellikle yapıların dış cephelerinde süslemeye verilen önem artmıştır. Bugün Fenari İsa Camisi olarak bilinen Konstantinos Lips Manastırı’nın güney kilisesinin doğu cephesi, bu yeni anlayışın en güzel örneklerinden birini sunar.

Bu cephede çeşitli büyüklük ve derinlikte nişler, iç içe geçmiş kemerler ve özel tuğla dizilimleri ile oluşturulmuş bezeme örnekleri dikkat çeker. Balıksırtı, meandr (dalga motifleri) ve çarkıfelek gibi süsleme öğeleri, yapıların yüzeyine hareket ve zenginlik katmıştır. Önceki dönemlerdeki sade, sıvanmış düz cephelerin yerini alan bu yeni düzenleme, başkent mimarisinde estetik ve teknik anlayışın ne denli değiştiğini açıkça ortaya koyar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz